20130617

.Yavaş yavaş

Bağla. Dağınık durmasın yada kaçmasın diye , dursun olduğu yerde. Fakat neyi diye sorma. Çünkü bir cevabım yok. Bu aralar her şeyin en gülünecek yerinde ağlıyorum. En ağlanacak yerinde ise kendimi aramakla geçiyor zaman.  Bulduğum şeyden de memnun değilim ya , neyse. Tek suçum, arkasına saklandığım bir bahçe duvarından yoldan geçen arabalara iğde atmaktı. Şimdilerde ise bir çok karmaşanın aranan adamıyım. Bu aralar öyle bir sıçıyorum ki kendi hayatıma , öyle ağza alınmayacak yaşıyorum ki ; ben kendimi kurtarmaktan çok uzak. Sense hala hayali bir kahramansın hayatıma girmemiş. Bir yerlerden bir sürü harfin içine atlıyorum , bir sürü sesin içine. Kulağımda kelimelere dönüşmeyen bir kalabalık. Cümlelerime "oysa" diye başlamakla kurtarabilseydim kendimi , en masum zamanlarımı bile anlatırdım sana. Fakat anlamından bile ağır geliyor konuşmak. Sonunda , bilmesinler diyorum. Gideceğimi bilmesinler. Çünkü bilse de insan , yollar durduğun yerden uzaklaşırlar hep. Kendimi deliliğe vurmuyorum , fakat benimle savaştığını da inkar etmiyorum. Ne olduysa , kendimi uçsuz bucaksız bir keşke tarlasında buldum. Ektiğim de oldu , benim için ekilenler de. Bana hep her şey güzel olacak dediler. Böylesin işte , böyle de yaşayacaksın. Hiç öyle kalamadım. Fakat dedim ya , bilmesinler. Çünkü bilmenin akıntıya ne kadar yararı var? Kimi sıcak yatağında , kimi bir savaşın ortasındaki bir molada ama herkes kendi ile savaşıyor. Ben yokum , hiç olmadım da.

Hayallerime yenik düştüm
ve gerçekler yetmez bir insanı yaşatmaya...
 
 
Copyright © Levin Kara
Tüm Hakları Saklıdır. İzinsiz kopyalanması ve kullanılması yasaktır.